• 2177. Cadde Twins İş merkezi No:10/B D:125 Söğütözü
    ÇANKAYA/ANKARA
  • 0312 437 11 00, 0312 437 11 00
  • info@mustafadeveci.com.tr
2177. Cadde Twins İş merkezi No:10/B D:125 Söğütözü ÇANKAYA/ANKARA

Estetik burun ameliyatı veya burnu yeniden şekillendirme ameliyatı, estetik cerrahi ameliyatları arasında en yaygın olarak uygulanan girişimlerden biridir. Estetik açıdan daha göze hoş gelen bir burun elde edebilmek için temel olarak burnun dış yapısında estetik normları bozduğu düşünülen yapılar yeniden şekillendirilmelidir. Son yıllarda giderek artan sayıda hasta burnunun ameliyat sonrası daha “ normal “ görünmesini arzu ettiğini ifade etmektedir. Ülkemizde yaşayan insanların büyük bir çoğunluğunda söz konusu olan burun yapısı büyük çoğunlukla ameliyat sırasında var olan dokuların bir kısmının çıkarılmasını gerektirdiğinden yapılan ameliyatların bir küçültme girişimi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ancak bazı durumlarda bazı alanlarda küçültme yapılırken dokuların dengesinin korunması ve daha uyumlu olmasının sağlanması adına bir takım dokularla ki bunlar da genellikle burundaki diğer dokulardır bazı alanlara büyütme ya da güçlendirme yapılabilir. Dolayısıyla, estetik burun ameliyatının burnunuzu küçültebileceğini veya büyütebileceğini söylemek yanlış olmaz.

Rinoplasti – Burun Ameliyatı


Burun yapısı dikkate alındığında üst yarısının daha çok kemik dokularla alt yarısının ise daha karmaşık olmak üzere kıkırdak dokularla oluştuğu bilinmektedir. Buruna şeklini veren bu yapıların üzeri ise yukarda ince aşağıda ve burun ucunda daha kalın ve yağlı bir deri ile kaplıdır. Bunlar da yapılacak bir ameliyatta mutlaka dikkate alınması gereken ayrıntılardır. Klasik bir yaklaşımda burun ameliyatında öncelikle dokuların fazlasının uzaklaştırılması, kemik ve kıkırdak yapıların yeniden şekillendirilmesi ve bu şeklin korunması için gereken tespitlerin yapılabilmesi için bir ulaşım sağlanması gerekmektedir. Bu genellikle iki yolla yapılagelmektedir. İlki sadece burun deliklerinin içinden kesilerin yapılan kapalı tekniktir. Burada burun kanatlarında bulunan ve burun deliklerinin açık durmasını sağlayan iki kıkırdağın arasından ve burnun iki bölümünü ayıran kıkırdak yapıdaki septumun ön tarafından burun içini döşeyen özel yapıdaki derinin kesilmesi ile burun deri ve deri altı dokusu alttaki kemik ve kıkırdak yapılardan ayrılır. Bu yaklaşımda burun dışında herhangi bir yara izi bulunmaz. İkinci yaklaşımda ise kesiler burun her iki burun deliğinin arasındaki dokunun da kesilmesi ve bu kesilerin burun delikleri içinde devamın sağlanması ile yapılan açık teknik olarak adlandırılmaktadır. Burada burun orta kısımda yapılan kesiye bağlı yara izi bir iki ay içinde tamamen kaybolmaktadır. Bu iki teknik karşılaştırıldığında her birinin avantajları ve dezavantajları var olmakla birlikte açık teknikte elde edilen görüş rahatlığı, dokulara tam olarak istenildiği gibi şekil verebilme ve bunu kontrol edebilme kolaylığı burun orta kısımda kalan yara izini son derece makul hale getirmektedir. Son zamanlarda çoğu plastik cerrahın açık tekniğe yönelmesi ve hastaların memnuniyeti de bu yaklaşımın hasta ve hekim açısından daha yararlı olduğunu kanıtlamaktadır. Kişisel deneyimlerime dayanarak, ameliyat sonrası çok daha az sayıda hastanın minör revizyona gereksinim duyması nedeniyle açık tekniğin daha mutlu sonuçlara olanak sağladığını söylemek yanlış olmayacaktır.

Burundaki yapılara erişim sonrası yapılması gerekenler yukardan aşağıya saymak gerekirse burnu kötü gösteren kemerin uzaklaştırılması, burun kemiklerinin yanakla birleştiği sınırdan kesilerek yeniden üzeri kapalı bir üçgen oluşturmak üzere daraltılması, eğer varsa septumun nefes almaya engel olan eğri kısımlarının uzaklaştırılması, burun ucunu oluşturan kıkırdakların fazlalıklarının alınması, bu kıkırdakların burnun diğer yapıları ile uyumlu bir şekle getirilerek tespiti ve bu arada hastanın burun yapılarının küçültmesi nedeniyle hava yolu açıklığının sağlanabilmesi için gereken önlemlerin alınması şeklinde özetlenebilir. Bu arada şekil verilen dokuların desteklenmesi amacıyla septumdan elde edilen bazı dokular gerekli görülen alanlara uygulanabilir. Burnun bu sert dokularının şekillendirilmesi sonrası sıra bu yapıları örtecek derinin alttaki dokulara verilen şeklin dışarıya yansıtılmasındaki olası güçlüklere gelecektir. Maalesef burun derisinin kalın olması durumunda alttaki tüm çabalar bazen tam olarak yerini bulamayabilir. Her ne kadar özellikle burun ucundaki deri bir miktar inceltilebilse de her zaman bu konuda çok da başarılı olunduğu söylenemez. Bu nedenle ameliyat öncesi hekim ve hasta arasında bu durum ayrıntılı şekilde konuşulmalıdır.

Burun ameliyatının gerçek amacı; tek başına güzel bir burun değil, yüze uyumlu ve doğal görünümlü bir burun yapmaktır. Doktorunuzla sizin aranızda, iyi bir iletişim esastır ve çok önemlidir. İlk görüşmede cerrahınız size burnunuzun neye benzemesini veya nasıl görünmesini arzu ettiğinizi soracak; burnunuzun ve yüzünüzün yapısını inceleyecek ve sizin için mümkün olan ihtimalleri anlatacaktır. Estetik burun ameliyatı için en uygun hastalar mükemmellik arayanlar değil, hekimle tartışarak yüze en uygun burunu kabul eden hastalardır. Estetik burun ameliyatı bir estetik cerrah tarafından yapıldığı takdirde komplikasyonlar nadir ve genellikle önemsizdir. Estetik burun ameliyatı, burun içinden yapıldığında görünen ameliyat izi söz konusu değildir. Ancak açık teknik kullanıldığında veya geniş burun deliklerinin daraltılması gerekiyorsa, burun tabanında kalan çok küçük ve ince izler, genellikle, görülmeyecek kadar önemsizdir.

Estetik burun ameliyatı lokal anestezi ile de mümkün olsa da hastanın ve hekimin konforu ile yapılmak istenenlerin tam ve doğru olarak yapılabilmesi açısından genel anestezi ile yapılmalıdır. Ameliyat öncesi gerekli tetkiklerin yapılması ve anestezi uzmanı tarafından hastanın değerlendirilmesi önemlidir. Ameliyat genellikle 2 saat kadar zaman almaktadır. Ameliyat tamamlandığında burun üzerine, burnun yeni şeklini muhafaza etmesine yardımcı olacak bir alçı atel uygulanacaktır. Burnun içindeki iki hava yolunu birbirinden ayıran bölme olan septumu sabitleştirmek için, burnun içine tamponlar konulur.

Burun ameliyatı genellikle ağrılı değildir. En rahatsız edici yönü tamponların varlığıdır. Gözlerinizin etrafındaki morarma ve şişliğin, 2 veya 3 gün sonra en belirgin hale geldiğini fark edeceksiniz; soğuk kompres uygulaması bu şişmeyi azaltacak ve kendinizi biraz daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Tamponlar 48 saat sonra çıkartılır. Böylece günlük hayata dönebilirsiniz. Ameliyattan sonraki ilk birkaç gün boyunca burun deliklerinden çok hafif bir sızıntı olur ve birkaç hafta da burnunuzda hafif tıkanıklık hissedebilirsiniz. Buruna verilen şeklin korunması için kullanılan alçı 7. günde alınmaktadır. 6 ay boyunca burnunuzu darbe, çarpmalardan korumanız ve her tür gözlük takmamanız gerekmektedir. Burun ameliyatından sonraki yüzdeki şişlikler ve eğer oluşmuşsa morluklar 2-3 haftada tamamen kaybolur. Burundaki şişliklerin büyük çoğunluğu 3 ayda geçmektedir. Burnun tam anlamıyla şekillenmesi ve iyileşmesi 2 yılı bulabilmektedir.

Call Now Button0312 437 11 00