• 2177. Cadde Twins İş merkezi No:10/B D:125 Söğütözü
    ÇANKAYA/ANKARA
  • 0312 437 11 00, 0312 437 11 00
  • info@mustafadeveci.com.tr
2177. Cadde Twins İş merkezi No:10/B D:125 Söğütözü ÇANKAYA/ANKARA

İnsan vücuduna en ciddi şekilde zarar veren yaralanma tiplerinin başında gelen yanık travması bilindiği gibi alev, sıcak su ile haşlanma ve elektrik çarpması yanında kapalı alanda yanma nedeniyle ölümcül akciğer ve beyin hasarları birlikte görülebilir, ayrıca radyasyon ve son derece masum görünen güneş ışınlarını ile de gelişebilir. Yanık doğası itibariyle sıklıkla deriyi ilgilendiren bir yaralanma olmakla birlikte ciddi alev yanıkları ve elektrik çarpmalarında derin dokuların da etkilendiği durumlarla karşılaşmak olasıdır. Her ne kadar tam ve sağlıklı bir istatistiki çalışma bulunmasa da Türkiye’de her yıl yaklaşık olarak 200.000 – 250.00 kişi minör ya da majör yanık yaralanmasına maruz kalmakta, bunların 12-13 bini yatarak tedavi edilmekte ve 500-600 kadarı kaybedilmektedir. Ayrıca değişik derecelerde ömür boyu sekelli ya da sakat kalan yanıklı hasta sayısı da azımsanmayacak kadar fazladır.

Yanık yaralanması diğer travmalardan farklı olarak toplumun büyük çoğunluğunun çok hafif bir formunda olsa bile deneyim sahibi olduğu bir durumdur. Neredeyse hepimiz sıcak sıvı yanığı veya küçük bir sıcak yüzeye temas yanığı geçirmişizdir. Bunun sonucu olarak bu tarz yaralanmaların rahatsız ediciliğinden hepimizin haberi vardır. Muhtemelen bu da bize daha geniş bir cilt yüzeyinin etkilenmiş olmasının yaratacağı ağrı ve ıstırap hakkında bilgi verir. Gerçekten de şiddetli formlarında yanık yaralanmasının hayatı tehdit eden en şiddetli travma şekli olduğu düşünülebilir. Eğer hayatta kalınırsa bu tarz bir yaralanma bireyin hayatını her yönden değiştirecektir. Dış görünüm, toplum içinde bağımsız olarak fonksiyon görme ve bunların sonucu olarak bireyin psikolojik durumu gibi yaşam konforunu büyük ölçüde etkileyen durumlarla karşı karşıya kalınacaktır.

İlk Yardım

Yanıktan travmasından kaçınmak için yapılabilecek en önemli şey yanığın oluşmaması için gerekli önlemlerin alınmasıdır. Bu nedenle özellikle evde, mutfakta ortaya çıkan çocuk yanıklarının en aza indirgenmesi amacıyla son derece basit önlemlerin sürekli akılda tutulması ve takip edilmesi gereklidir. Söz gelimi kablolu su ısıtıcılarının kablosunun ya da ocaktaki tavanın sapının çocuklarının ulaşabileceği durumda bulundurulmaması, elektrik prizlerinin koruma kapaklarının takılı olması, kahvaltı masasında çaydanlık ve demliğin çocuktan uzakta tutulması gibi basit önlemler her zaman işe yarayacaktır. Minör yanık travmasının en yaygın örneği 0-5 yaş arası çocuklarda görülen sıcak sıvı ile haşlanma ile ortaya çıkan yanık tipidir. Alınan tüm önlemlere rağmen böyle bir durumda yapılması gereken doğru ve etkili bir ilk yardım olmalıdır. Yanık yaralanması sonrası sadece 15-20 dakika kadar sıcak su işle temas eden alanın musluk suyu altında tutularak soğutulması yanığın hücre düzeyindeki hasarını belirgin olarak sınırlar ve yanığın derecesinin artmasına ciddi şeklide engel olur. Yanıklı alana herhangi bir şey sürülmemesi ( özellikle daha sonra temizlenmesi zor merhem yada başka maddeler ) önemlidir. Bu alan soğutulduktan sonra yapılması gereken burayı temiz bir bez ya da havlu ile kapatmak – bu da yanıklı alanın hava ile temasının kesilmesi nedeniyle ağrıyı kontrol etmekte son derece yararlıdır – ve profesyonel destek almak olmalıdır. Bu tip yaralanmaya maruz kalanların çoğunluğunun çocuk olduğu dikkate alınırsa günlük ya da günaşırı pansuman değişimlerinin hastalarda neden olduğu ağrıdan ve hastane ziyaretlerinden kaçınmak için yapılması gereken yaralanmadan hemen sonra yapılan tek yara bakımı ve pansumanı ile yaranın sorunsuz iyileşmesini sağlamak olmalıdır.

Tedavinin amaçları

Majör yanıklarda tedavinin amacı hastaların hayatta kalmasının dışında hastayı yaralanma öncesi durumuna getirmek ve toplumdaki yerine değişmemiş bir potansiyelle geri dönmesini sağlamaktır. Yanık yaralanmasının doğası bu amacı sıklıkla olanaksız kılar ancak amaç sabit olmalı ve tedaviyi aşağıdaki yönlerden maksimum seviyeye getirmektir:
– Dış görünüm; yaralanan bölgenin estetik karakteristiklerini cilt rengi, yapısı, konturu açısından mümkün olduğunca eski haline getirmek
– Fonksiyon; maksimum derecede ev hayatı, iş hayatı ve özel hayat aktivitelerini yerine getirme yeteneğini kurtarmaktır. Bu sıklıkla eklem hareket açıklığının korunmasını sağlamak için özellikle çalışmakla birlikte hayati yapıların korunması ve hastanın yaralanma öncesi haline getirilmesi açısından gerekli rekonstrüktif cerrahi çabanın harcanması anlamına gelir.
– Duygulanım; travmatik ve yıkıcı bir yaralanma sonrası psikolojik iyileşmeye yardımcı olmaktır. Hastalara ve yakınlarına ağrılı ve stresli uzamış tedavi sürecinde yardımcı olmaya çalışmak gerekir. Hastalar için aile üyelerinden ve arkadaşlardan birinin kaybı sonrası yaşanan mahrumiyet durumu ile karşılaşma oldukça sık görülür.

Yara Bakımı ve Cerrahi Tedavi

Yanıklarda yanık yarasının iyileşmesinin nasıl sağlanacağı konusu tamamen yanığın derinliği ile ilgilidir. Bu nedenle yanıkla karşı kaşıya kalan hekimin ilk yapması gereken yanık derinliğini belirlemeye çalışmak olmalıdır. Klasik bir bilgi olarak yanık derinliği1 ile 4 arasında derece ifadesi ile tanımlanmaktadır. Buna göre
I.derece yanıklar
Parsiyel kalınlıkta yanıktır, derinin üst tabakası zarar görmüştür, güneş yanığı örnek verilebilir, ağrılıdır ve 7 gün içinde iyileşir. Hastalara yanıklı alanları nemli tutacak kremler önerilir.
II.derece yanıklar
Parsiyel kalınlıkta yanık yani tam kat deri yaralanması yoktur. Derinin üst tabakası tamamen alt tabakası ise kısmen hasarlanmıştır. Deride kıl, yağ ve ter bezlerinin üst kısmı etkilenmiştir ancak kendiliğinden yara bakımı ile iyileşme sağlanır. Baloncuk ( su toplaması ) ile karakterizedir. Ağrılıdır ve iyi bakılmazsa kolayca III.derece yanığa dönüşür

III.derece yanıklar

Derinin tüm katları yanmıştır yani tam kat kalınlıktadır. Mat-boz renkli yanık alanında içinde kanın hapsolduğu damarla izlenir. Ağrısızdır ve yanık nedeniyle canlılığını kaybetmiş dokuya eskar adı verilir.

IV.derece yanıklar

Derinin ve derialtı dokuların tamamen yandığı ve alttaki kemik, kiriş ve eklem gibi önemli dokuların açığa çıktığı yaralanmalardır.

Bu sınıflama görüldüğü gibi yanık derecesi arttıkça tedavi basit yara bakımından ve kendiliğinden iyileşmeden cerrahi hatta komplike cerrahi girişimlere doğru uzanmaktadır. I.derece yanıklarda sadece ağrının kontrolü ve derinin nemlenmesinin sağlanması sorunu çözerken II. Derece yanıklarda özel yara bakım malzemelerine gereksinim duyulmakta ve yaranın yine kendiliğinden iyileşmesi sağlanabilmektedir. Ancak derin II. ve III. derece yanıklarda tedavi erken dönemde yani yanıktan 3-5 gün sonra vücudun başka bir yerinden alınan deri yamaları ( greft ) ile yanık yarasının kapatılmasını gerektirmektedir. IV derece yanıklar ise çok daha sofistike cerrahi tekniklerle yara kapatılmasını gerektiren derinlikte bir yanık tipidir.
Yanık yaralanmasının tedavisi birden çok uzmanlık alanını ilgilendirmesine rağmen temelde yaralanmanın cerrahi tekniklere gereksinim duyması ya da yaranın hangi yolla kapatılacağı konusunda cerrahi bir perspektif gerektirmesi nedeniyle deneyimli bir plastik cerrahi uzmanının yeri tartışılmaz. Ayrıca iyi ya da kötü iyileşmiş yaraların ilerde daha az dikkat çeker hale getirilmesi yine plastik cerrahinin uzmanlık alanı içindedir.

Call Now Button0312 437 11 00